İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM Genel Kurulu’nda; “2023 gerçekleşme tahmini ile 2024 yılı bütçesi ekonomik sınıflandırma açısından kıyaslandığında en düşük artışın yüzde 5,2’le sermaye transferlerinde, en büyük artışın ise yüzde 94,1’le faiz giderlerinde olduğu görülüyor. Yani uzun lafın kısası, 2024 yılında da borç bulabilmek için kapı kapı dolaşacaksınız, akla ziyan faizlere ‘evet’ diyeceksiniz, bugüne kadar özelleştirme adı altında sattıklarınızdan kalan ne varsa haraç mezat satacaksınız, vergi ve zamlarla vatandaşlarımızın tepesine bineceksiniz. Konunun özeti, plansız programsız, hesapsız kitapsız hareket etmeniz sebebiyle 2023 ve öncesinde gün yüzü göstermediğiniz milletimize 2024 yılında da çile çektirmeye devam edeceksiniz. Bu, net olarak anlaşıldı” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor. Bugün, Saadet Partisi milletvekili Hasan Bitmez’in konuşmasının sonunda kalp krizi geçirmesi ve sonrasında hastanede vefat etmesi nedeniyle yarım kalan TBMM, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçelerinin görüşmeleri yapılıyor. Genel Kurul’da bugün ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri de ele alınacak.
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay bütçesi üzerinde konuştu. Öztürk, şunları söyledi:
“2024 BÜTÇESİNE DAHA BAŞLAMADAN 8 TRİLYON 437 MİLYAR LİRA GELİR, 11 TRİLYON 89 MİLYAR LİRA GİDERLE 2 TRİLYON 650 MİLYAR LİRALIK BİR AÇIK ÖNGÖRÜYORSUNUZ”
“AK Parti iktidarı olarak 2024 bütçesine daha başlamadan 8 trilyon 437 milyar lira gelir, 11 trilyon 89 milyar lira giderle 2 trilyon 650 milyar liralık bir açık öngörüyorsunuz. 2023 yılındaki devasa bütçe açığının etkisiyle 2024 yılında ödenecek olan faiz giderleri yüzde 94 arttı ve 1 trilyon 250 milyar lira seviyelerine çıktı. Bütçe açığının milli gelire oranı ise yüzde 6,4. Yüksek bütçe açığının finansmanı, ülkemiz ve vatandaşlarımız üzerinde ağır mali baskı alanları oluşturacaktır. Küresel borçlanma maliyetleri ve sıkı finansman koşulları da dikkate alındığında, bütçe açığının finansmanı büyük ölçüde içeriden yani vatandaşlarımızdan karşılanacaktır. Zaten uygulamış olduğunuz yanlış ekonomik politikalar sebebiyle ülke içerisinde kredi büyümesi sınırlanmış durumdadır. İktidar, her zor durumda kaldığında yaptığı gibi, gözünü yine vatandaşlarımızın cebine dikmiştir ve 2024 yılı bütçesinde vergi gelirlerinde yüzde 73,4 artış hedeflemektedir. Yüzde 4 ekonomik büyüme çerçevesinde bütçede iddialı bir vergi artışı hedefi yer almıştır. Bu hedefin tutturulması için de etkin tahsilat, tahakkuk oranının artması, kayıt dışının azaltılması veya yeni vergiler ihdas edilmesi ve vergi oranlarında ciddi artışlar yapılması gerekmektedir. Bütçenin sunumunda yeni vergiler ve oran artışları yer almamıştır. Ancak özellikle yerel seçimler sonrasında yeni vergiler veya vergi oranlarında artışlar gündeme gelecektir.
“2024 YILINDA DA BORÇ BULABİLMEK İÇİN KAPI KAPI DOLAŞACAKSINIZ”
2023 gerçekleşme tahmini ile 2024 yılı bütçesi ekonomik sınıflandırma açısından kıyaslandığında en düşük artışın yüzde 5,2’le sermaye transferlerinde, en büyük artışın ise yüzde 94,1’le faiz giderlerinde olduğu görülüyor yani uzun lafın kısası, 2024 yılında da borç bulabilmek için kapı kapı dolaşacaksınız, akla ziyan faizlere ‘Evet’ diyeceksiniz, bugüne kadar ‘özelleştirme’ adı altında sattıklarınızdan kalan ne varsa haraç mezat satacaksınız, vergi ve zamlarla vatandaşlarımızın tepesine bineceksiniz. Konunun özeti, plansız programsız, hesapsız kitapsız hareket etmeniz sebebiyle 2023 ve öncesinde gün yüzü göstermediğiniz milletimize 2024 yılında da çile çektirmeye devam edeceksiniz; bu, net olarak anlaşıldı.
“DURUMUMUZ AYNEN FUZÛLÎ’NİN DEDİĞİ GİBİ ‘SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL”
Bütçe bir manada gelir ve giderimizi muhasebeleştirmek demek; muhasebeleştirmek, karşılıklı hesaplaşmak demek, hükümetin millete hesap vermesi demek. Sebep olduğunuz kamu zararının hesabını Türk milleti adına sormayalım mı, susup izleyelim mi? Durumumuz aynen Fuzûlî’nin dediği gibi ‘Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.’ Hata yapma riskini en az da tutmanın yolu belli. AK Parti dışından gelen fikirlere, eleştirilere açık olun. Görüş almak, soru sormak ayıp değil, günah değil, bir eksiklik hiç değil. Baştan hatalı yapılan bir işin düzeltilmesi, inanın, yeniden yapmaktan hem çok daha zor hem de çok daha masraflı. Her konuda ‘Biz yaptık oldu.’ ‘Her şeyin en iyisini biz biliriz.’ demekten artık vazgeçin çünkü bu mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilirken de sizleri aynı şekilde uyarmıştık. Bütün yetkiyi tek adama vermeyin, kuvvetler ayrılığı ilkesini yok saymayın dedik ama dinletemedik. Sonuç, ülkemizin ve kurumlarımızın geldiği durumu ortada.
“AK PARTİ’SİNİN SAYIŞTAYI DÖNÜŞTÜRME ÇABALARININ TEK AMACI GERÇEKLERİ ÖRTMEK ÜZERİNEDİR”
Devletimizin mali yönden kara kutusu olan Sayıştay hakkında da birkaç cümle kurmak istiyorum. AK Parti’si iktidarı Sayıştay’da kendi ideolojisi doğrultusunda siyasal bir kadrolaşmaya giderek Sayıştay raporlarının bağımsızlığını, tarafsızlığını ve nesnelliğini ortadan kaldırma, diğer yandan da Sayıştayın görev ve yetkilerini kendi çıkarları doğrultusunda budayarak parlamentonun bütçe hakkından kaynaklanan denetim fonksiyonunu sınırlandırma biçiminde yapmaktadır. 3 Aralık 2010’da TBMM’de kabul edilen yeni Sayıştay Kanunu da bu anlayışın bir uzantısıdır. AK Parti’sinin Sayıştayı dönüştürme çabalarının tek amacı gerçekleri örtmek, istediği bilgileri kamuoyuyla paylaşmak, istemediği bilgileri ise yok saymak için gerekli olan altyapıyı sağlamak üzerinedir.
“SAYIŞTAY’IN 2022 FAALİYET RAPORU’NA GÖRE DENETİMLERDE YAKLAŞIK BİR BUÇUK MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU ZARARI TESPİT EDİLMİŞTİR”
Bilindiği üzere, Sayıştay denetçilerince yapılan denetimler sonucunda raporlar düzenlenmekte ve söz konusu raporların denetim raporu Sayıştayın resmi ‘web’ sayfasında yayınlanmaktadır. Ancak denetimler sonrasında tespit edilen kamu zararlarına ilişkin raporlar ise kamuoyuna açıklanmamakta ve sadece Sayıştayın kendi içinde ilgili birimlerince karara bağlanmaktadır. Sayıştay’ın 2022 Faaliyet Raporu’na göre toplam 819 Sayıştay denetçisi düzenlenen denetimlerde yaklaşık bir buçuk milyar lira tutarında kamu zararı tespit edilmiştir. Sayıştay dairelerince söz konusu tutarın 649 milyon lirası hakkında tanzim kararı, gerisinin ise hesap ve işlemlerinin yasal düzenlemelere uygunluğuna karar verilmiştir. Bu durum, Sayıştay denetçilerince tespit edilen kamu zararının sadece yüzde 44'ünün Sayıştay dairelerince yaptırıma bağlandığını göstermektedir. Peki, geri kalan yüzde 56’lık kamu zararının akıbeti ne oldu? 2022 merkezi yönetim bütçe giderlerinin yaklaşık olarak 3 trilyon olduğu düşünülürse, kamu idarelerince sebep verilen kamu zararlarının söz konusu orandan çok daha büyük olduğunu söyleyebiliriz.
“22 YILDIR BÜTÇE YAPMAKLA ÖVÜNÜYORSUNUZ, BİR KEZ OLSUN EVDEKİ HESABINIZ ÇARŞIYA UYSUN”
22 yıldır bütçe yapmakla övünüyorsunuz, bir kez olsun evdeki hesabınız çarşıya uysun. Lalettayin bir bakkal dükkanının sahibi bile sizden daha tutarlı bütçe yapar çünkü o bakkal 22 yıl arka arkaya açık verse batardı. Kendi paranız olsa eminim sizler de tutarlı, doğru dürüst bir bütçe yapabilirdiniz. Para sizin olmayınca har vurup harman savurmak kolay. Bir kez olsun milletimizin parasını milletimizin menfaatleri doğrultusunda değerlendirin. Bizler ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak için buralara geldik, bizler milletimize umut olmak, umutlarını yeşertmek için buralara geldik. Her şeyi bildiğini sanan insanlar bir gün mutlaka yanılırlar. Ayrıca siz hata yaptıkça bedelini size oy veren vermeyen tüm Türkiye hep birlikte ödüyor. Bu büyük sorumluluğunuzu artık hatırlayın ve lütfen asla unutmayın.”