GENÇAĞA KARAFAZLI

Rize'nin AKP'li Ardeşen Belediyesi'nde çalışan Hüseyin Adem Kanoğlu, arkadaşının aldıkları zam oranına ilişkin yaptığı paylaşıma yorum yaptığı gerekçesiyle işten çıkartıldığını, belediyeye açtığı işe iade davasını kazanmasına rağmen işe başlatılmadığını söyledi. Kanoğlu, "Kesinlikle kişi veya zat veya kurum hiçbir şekilde hakarette bulunmadım. Yazdığım yorumun İş Kanunu’nun 43 maddesinde 'işverenin, aile ahlakına, namusuna, şeref ve haysiyetine hakaret' olduğu iddiasıyla dava açtılar. O yorumu öyle şekilde yorumlayıp işten attılar" dedi. Kanoğlu, işe iade davası açtığını, davayı kazanmasına rağmen işe başlatılmadığını ifade etti. Kanoğlu, “Tazminatımı dahi eksik yatırdılar. Şu an tekrar dava açtım” dedi.

Rize, AKP’li Ardeşen Belediyesi’nde 12 yıldır çalışan Adem Kanoğlu, arkadaşı Recep Eskiçırakoğlu’nun nın işçilerin sendikal hakları konusunda sosyal medyadan yaptığı paylaşıma; 'Kimsenin çalışan işçiyi düşündüğü yok kim işçinin hakkını yiyor gözetmiyorsa Allah’ın laneti üstüne olsun' şeklinde yaptığı yorum nedeniyle işinden oldu.

"YAPTIĞI YORUM NEDENİYLE ARKADAŞIMI İŞİNDEN ETTİLER"

Ardeşen Belediyesinden emekli olan işçi Recep Eskiçırakoğlu şunları söyledi:

"Toplu sözleşmeden dolayı başkanın verdiği bir rakam vardı. Diğer belediyelerin aldığı yüzde 80 oranında bir oran vardı. Başkanımız da yüzde 36'larda verdi diye ben bir paylaşım yapmıştım. Bununla ilgili bir yazı yazmıştık, Adem arkadaşım da buna bir yorum yazdı. 'Ardeşen'de sendika pazarlığı devam ediyor' diye. 'Yüzde 80 olan enflasyon rakamının Ardeşen Belediyesi’nde olmadığını anlamış bulunuyorum' dedim çünkü başkanımızın öngördüğü rakam yüzde 36 ve üstüne çıkmayacağını söylemiş diye paylaşım yapmıştım. Arkadaşım da buna istinaden bir gayet nizami bir paylaşım yaptı, yorum yaptı diye arkadaşım sağ olsun bayağı bir sıkıntı çekti işinden ettiler."

"KİMSENİN ÇALIŞAN İŞÇİYİ DÜŞÜNDÜĞÜ YOK"

Yaptığı yorum nedeniyle işinden atılan Hüseyin Adem Kanoğlu ise şunları söyledi:

"2010 yılından bu yana yaklaşık 12 yıldan beri belediyede çalışıyorum. Şimdi arkadaşım orada siyasi partilere sesleniş de bulundu ben de orada hani o gün şöyle bir ifadede bulundum; 'çalışan işçiyi düşünen kim kardeşim' dedim. Sen böyle bir paylaşım yaptın ama herkes kendi cebini, kendi çıkarını düşünüyor. 'Bal tutan parmak yalıyor kimse çalışan işçiyi düşündüğü yok kim işçinin hakkını yiyor gözetmiyorsa Allah’ın laneti üstüne olsun' dedim. Öyle bir yorum yazdım yani burada kesinlikle kişi veya zat veya kurum hiçbir şekilde hakarette bulunmadım. Alamadığımız o zamların sıkıntısından böyle bir serzenişte bulundum. Ben de isterdim ki siyasi partilerin böyle bir şeye bir girişimleri olsun çünkü ben bütün personel adına böyle bir girişimde bulundum bütün çalışma arkadaşlarım adına. Burada çok göze battık, herhalde birilerinin damarına bastık. Bana iş hakkı feshi geldi hiçbir şekilde tutanak hiçbir şekilde savunma hakkı hiçbir şekilde disiplin cezası uygulanmaksızın direkt iş hakkı fesih. Gerekçeyi de şöyle beyan ettiler mahkemede; 43. bir madde var. Yazdığım yorumun İş Kanunu’nun 43 maddesinde 'işverenin, aile ahlakına, namusuna, şeref ve haysiyetine hakaret' olduğu iddiasıyla dava açtılar. O yorumu öyle şekilde yorumlayıp işten attılar. Üç mahkemeye başvurdum üçünde de usulsüz işten çıkarıldığıma dair açtığım davayı kazandım. Fakat bana iş hakkım iade edilmedi, tazminatımı da eksik yatırdılar.

“BELEDİYEDE ÇALIŞAN ARKADAŞLARIM KONUŞMAKTAN ÇEKİNİYOR HERKESİ TEHDİT EDİYORLAR”

Bunlar geldikten sonra her şeye bir kılıf uydurdular. Bütün arkadaşlarım konuşmaktan çekiniyor çünkü herkesi tehdit ediyorlar ‘konuşursanız işten çıkarılırsınız’ diye. Çalışma arkadaşım şahitlik yaptı, onlara bile niye gittiniz, niye ifade verdiniz diye baskı yaptılar, tehdit ettiler ‘işten çıkarırız’ diye. Yani demek istediğim şu an benim iş arkadaşlarımla bile görüşmem bile yasak yani hiç kimse benimle selamlaşmaya bile çekiniyor çocuklar. Şimdi ben araştırıyorum tabii arkadaşlarım yemek yiyorum, görüşüyorum konuşuyorum. Nedir durumunuz, ne yapıyorsunuz dediğimde bile 8 aya yakın asgari ücret üzerinden mesailerini alamadılar. 8 aydır çalışma üzerinde olan mesaileri duruyor vermiyorlar ve burada şöyle diyeyim; bir kısmı alıyor aslında adamına göre muamele var burada. Bir kısmına veriyorlar bir kısmına vermiyorlar. Sesi çıkmayan garibana ödeme yok bekleyin para gelecek o zaman ödenecek diyorlar.

"'AK PARTİ BELEDİYESİ’NDE ÇALIŞAN OLARAK BÖYLE BİR YORUM YAPMAMALIYDIN' DENİLDİ"

Sendika bu konuda hiçbir şekilde benimle bir görüşmeye girmedi irtibata da geçmedi hani ne oldu ne yaptın ben kendi hakkımı aramak için böyle bir yorum yaptım da ben hakaret etmedim, küfür etmedim de neden böyle bir şeye maruz kaldım diye. Onlardan dönüş şu şekilde oldu; 'sen bir Ardeşen Belediyesi’nde AK Parti Belediyesi’nde çalışan olarak böyle bir yorum yapmamalıydın'. Konunun bayağı bir üst kademelere taşındığını işte üst makamlardan baskı geldiğini, benim işten çıkarılmama istinaden baskı geldiğini söylediler bana yani, bu baskı parti başkanları, encümenlermiş, milletvekiline kadar uzanmış bana dedikleri. Korkuyorlar, ‘herkesi tehdit ediyorlar sesinizi çıkarırsanız işinizden olursunuz’ diye herkesi öyle sindiriyorlar. Herkes ekmeğinin peşinde korkuyor kimse kimseye bir şey yapamıyor burada duruyor.

"MAHKEME KARARLARI LEHİMDE AMA BEN YİNE DE MAĞDURİYET YAŞADIM"

Bütün mahkeme kararların hepsi avukatım tarafından bana gönderildi bunlar mahkemeyi davanın kazandığıma dair benim ifadem ve karşı tarafın bulunduğu suçlamayla alakalı ifadeler var usulsüz çıkış  yapıldığına dair  kararlar bağlandı fakat ben bu kararlardan hep mahrumiyet yaşadım. Kendi aile şirketleri gibi hiçbir şekilde beni işe alamayacaklarını bütün tazminatımı her şeyimi mağduriyetimi karşılayacaklarını söylediklerine rağmen tazminatımı dahi eksik yatırdılar. Şu an tekrardan dava açtım avukatımla birlikte, eksiğin tamamlanması konusu hakkında tekrar dava açtım. Mahkeme sürecindeyim devam ediyorum tekrardan."

 

 

Kaynak: anka