Yıldırım Kara: Amik Ovası Çiftçisi Kaderine Terk Edilmiş Durumda Yıldırım Kara: Amik Ovası Çiftçisi Kaderine Terk Edilmiş Durumda

Hatay/Defne Keçiören Mahallesi’ndeki vatandaşlar faaliyet yürütmekte olan beton santrallerini protesto etti.                                                                                                    
Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Karasu, bölge halkının sağlıklı yaşam hakkının gasp edildiğine dikkat çekerken, TTB Merkez Konsey Üyesi doktor Kanatlı ise 10-15 yıl sonra kanser vakalarıyla karşı karşıya kalacaklarını belirterek “Hatay Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne sesleniyorum: Şehir merkezinde, yeşilliklerin arasında, insanlarla dip dibe olan yerlerde santrallerin ne işi var? Siz ne iş yaparsınız? Siz bu santralleri denetlemiyor musunuz?” dedi.
Protesto gösterisi sırasında "Mahallemizde beton santrali istemiyoruz" ve "Kanser olmak istemiyoruz" sloganları atan vatandaşlar, mahallelerinde beton santrali istemediklerini belirtti.
Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, Koçören Mahallesi’ndeki iki beton santralinden birisinin çalışma izni olduğunu, diğerinin ise izinsiz ve ruhsatsız faaliyete devam ettiğini belirtti. Karasu, yaptığı konuşmada “Şehrimizin dört bir tarafını işgal eden beton santralleri Koçören Mahallemizde faaliyete başlamış ve hemen yanımızda bulunan bu santraller çevremizi ve sağlığımızı olumsuz derecede etkilemektedir. Mahallelinin tüm tepkilerine rağmen iki santralin biri çalışma izni almış diğeri ise izinsiz ruhsatsız faaliyet göstermektedir. 2023 yılında Defne Belediyesi tarafından faaliyetten men edilme kararı alınmış ve mühürlenmiştir. İlgili şirket tarafından mühür fekki yapılmış ve ilgili kurumlar tarafından faaliyete devam etmesine göz yumulmuştur. Konu savcılığa intikal etmiştir. Yanı başımızdaki santraller ile ilgili hukuki sürecimizi başlattık ve sonuna kadar konunun takipçisi olacağız.
Bu santraller mahallelerin içine, site yakınlarına kurulamaz. Kanunda ‘yerleşim yerlerine 3 bin metre uzakta olmalıdır’ deniyor. Kent içinde sayıları her gün artan beton santralleri ve taş ocakları bizlerin ve diğer tüm canlıların sağlığını tehdit ettiği gibi doğru olmayan yere kurulmaları, kötü teknolojinin yenilenmemesi, ÇED gerekliliğinin kaldırılması ve halka rağmen şehrin her tarafına yayılmaları en temel haklarımızdan olan sağlıklı yaşama hakkımızı gasp etmektedir.” ifadelerine yer verdi.
“10-15 YIL SONRA KANSER VAKALARIYLA KARŞILAŞACAĞIZ”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi doktor Ali Kanatlı, depremin ilk gününden itibaren toz soluduklarını belirtti. “Tozun içinde asbest, silika, kurşun, cıva gibi ağır metaller bulunmaktadır” diyen Kanatlı, bölgede alerjik reaksiyon, astım ve kalp hastalıklarının arttığını söyledi. Kanatlı, tozların kanserojen içerdiğini vurgulayarak, “Tek başına tozun kendisi insanın ölümüne neden olacak kansere sebep oluyor. Önümüzdeki 10-15 yılda kanser vakalarıyla karşılaşacağız. Yetkililere sesleniyoruz: Tozun içindeki zararlı maddeleri minimum seviyeye indirecek önlemleri alın. Biz yıkımlardan kurtulduk derken bu sefer beton santralleri ve taş ocaklarıyla karşı karşıya kaldık” dedi.
“ŞEHİR MERKEZİNDE, YEŞİLLİKLERİN ARASINDA SANTRALLERİN NE İŞİ VAR?”
Kanatlı, iktidarın deprem felaketini ranta çevirdiğine dikkati çekerek “17 Ağustos 1999 deprem-afet ranta çevrildi, 6 Şubat’ta da afet ranta çevrildi. İnsan sağlığı ne yazık ki ikinci, üçüncü, dördüncü plana itildi. Buradan Hatay Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne sesleniyorum: Şehir merkezinde, yeşilliklerin arasında, insanlarla dip dibe olan yerlerde santrallerin ne işi var? Siz ne iş yaparsınız? Siz bu santralleri denetlemiyor musunuz? Bunlara ruhsatı siz mi veriyorsunuz? Eğer ruhsatı siz veriyorsanız bu ruhsatlar uygun değildir. Kanunsuz işlem yapıyorsunuz. Eğer bunlar kanunsuz bir şekilde açılmışsa, ruhsatsız açılmışsa o zaman kanuni işlem yapın bu işletmeleri kapatın ve gerekli cezaları verin.” dedi.
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları