Hatay Kent Konseyi Başkanı Dr. Nevide Kimyon, asrın felaketi sonrasında Hatay’ın içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek için Ankara’da düzenlenen ‘Ankara Travel Expo’ organizasyonunda Ankara Masası Haber Ajansı’na röportaj verdi. Dr. Nevide Kimyon, Hatay’ın, yerel yöneticilerin ve bakanlıkların katkısıyla yeniden hayata döneceğine inandığını belirterek; “Hatay, Türkiye’nin değil, dünyanın gözbebeği sayılabilecek tarihi nitelikte bir kent. Kendine ait bir yaşam felsefesi, ruhu olan bir kenti. Ne yazık ki depremle beraber şehrimizin yüzde 85’ini kaybettik sayılır. Ancak yerli halkımız, yerel yöneticilerimiz bir de bakanlıkların katkısıyla şehrimizi yeniden kazanacağı demografik yapısıyla, tarihi yapılarıyla, o şehir ruhuyla yeniden hayata döneceğimiz inancındayım. Bu yolda çok ciddi çabalar var. Onun için sonucun güzel olacağı kanaatindeyim. Biz biliyorsunuz 2021 yılında Hatay Botanik EXPO’sunu da yaşadık. Orada da bizim temel yaklaşımımız özellikle endemik bilgilerimizin korunması, geliştirilmesi, sürdürülebilir olması, şehrimize ticari, ekonomik sosyal, sanatsal etkiler açısından ekonomik yönden katkı sunması gibi çok önemli bir işlev kazandıracaktı. O yolda da çok çaba sarf edildi ve kazanımlarının oldu. Yaşamış olduğumuz deprem maalesef bu birikimimizi de geride bıraktı. Ancak şunu söyleyebilirim; Travel EXPO Ankara sadece başkente değil, bütün Türkiye’ye, bütün şehirlerimize mutlak bir şekilde kazanımlar sağlayacak. Özellikle sağlık turizminde, tarihi turizmde, sosyal, kültürel ve sanatsal hatta felsefi kültürlerin de paylaşılmasına katkı sunacağı inancındayım. Bu çok ciddi bir emek. Kim katkı sunmuşsa onlara teşekkür etmek lazım. Bir de şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Barış olmazsa turizm olmaz, barış olmazsa huzur ve mutluluk olmaz. Turizmin de hem ulusal hem uluslararası insan ilişkilerini daha sempatik kıldığı, birbirine daha yaklaştırdığı, barışa yönelik daha meyilli bir hale getirdiği gibi bir etki de var. İsrail Filistin Savaşının bugün de anılmasına sebep oldu bu. Dediğim gibi turizm, buna da katkı sunmakta.
Hatay biliyorsunuz gastronomi kenti seçildi UNESCO tarafından. Bunu da çok ciddi bir şekilde hak etti. Biz 12 medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölge olarak Mezopotamya’nın verimli topraklarında ilk limanın olduğu, bir çok kültürün bize miras bıraktığı kültürle beraber yaklaşık 600’e yakın bir yemek çeşidimizle beraber lokal, bölgesel bütün dünyaya ihraç ettiğimiz ürünlerimiz de var. Bunun bize olan kazancı sadece ekonomik değil, iş istihdamı ve sağlık güvenli gıda yönünden de değerlendirilebilir. Endemik bitkilerin ise en önemli özelliği ise şu anda alternatif tıp üzerinde de yoğunlaşıyor. Sağlığa etkileri, ticari bakımdan geliştirilmesi coğrafi ekosistem üzerine etkileri de düşünülebilir. Ankara’da da bu konuda mutlak bir şekilde kendine spesifik ürünlerin olduğu, bunların ortaya çıkarılmasında çaba sarf edilmeli. Zaten üniversitelerde, ziraat ya da buna benzer bölümlerde desteklenmesi ve de çabaların sonuç vermesi için merkezi sistemlerin bunu önemsemesi gerektiğine inanıyorum.” dedi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı