Antakya Çevre Koruma Derneği(AÇKD) Başkanı Nilgün Karasu, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
AÇKD Başkanı Nilgün Karasu, yaptığı açıklamada, 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden iki yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Hatay'da temiz suya erişim sorununun devam ettiğini vurguladı.
2025 Yılı Dünya Su Gününün temasının “Buzulların Korunması” olduğunu belirten AÇKD Başkanı Karasu, yaptığı açıklamada “1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından dünyada giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanması amacıyla 22 Mart Dünya Su Günü ilan edilmiştir ve tatlı suyun önemine odaklanan bir Birleşik Milletler Gözlem günüdür.
2025 Yılı Dünya Su Gününün teması “Buzulların Korunması”dır. Buzullar yaşam için kritik öneme sahiptir. Eriyen suları içme suyu, tarım, endüstri, temiz enerji üretimi ve sağlıklı ekosistemler için olmazsa olmazdır. Bu tema ile buzulların su güvenliği ve iklim dengesi için vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Dünya Su Günü, daha sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçme çağrısı yaparken buzulları korumak, yalnızca doğayı değil, insanlığın geleceğini de korumak demektir.
Bugün Dünya Su Günü ve 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremin üzerinden 2 yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen hala en temel ihtiyacımız olan temiz suya ulaşamadık. Altyapının depremde zarar görmüş olması ve bugüne kadar yenilenmemesi nedeniyle kirlilik devam etmektedir. Halbuki temiz suya koşulsuz ve bedelsiz erişim temel bir insan hakkıdır!!
Su, hayatımızın kaynağıdır. Her birey, her toplum ve her ekosistem suya bağımlıdır. Ancak günümüzde, su kaynakları hızla tükeniyor, kirleniyor. Bu anlamda, su kaynaklarını verimli kullanmanın, suyun kirlenmesini engellemenin ve suyun ekosistem üzerindeki etkilerini dikkate alarak politika geliştirilmesinin önemi büyüktür.
Hepimizin görevi, suyu daha verimli kullanmak, israfı önlemek ve suyun korunması için sorumluluk taşımaktır. İlgili kurumların, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin ortak çabalarıyla, suyun geleceğini güvence altına alabiliriz.
Son yıllarda azalan yağışlar nedeniyle kuraklık kapımıza dayandı. Su kaynaklarını korumak ve kuraklıkla mücadele etmek, sadece bir çevresel sorumluluk değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur. Su tasarrufu yapmak, suyu doğru kullanmak, doğal kaynakları korumak ve sürdürülebilir tarım uygulamaları geliştirmek, kuraklığın etkilerini hafifletmek için atılacak önemli adımlardır.
Unutmayalım: Su, yaşamın temel kaynağıdır ve onu korumak hepimizin sorumluluğudur.
Dünya Su Günü, kuraklık ve su kaynaklarının korunması için hepimizi harekete geçirmelidir. Su yaşamın temeli ve bu kaynağın korunması, sadece bugünün değil, geleceğin de sorumluluğudur. Hep birlikte, kuraklıkla mücadele etmek için suyun değerini anlamalı ve sahip çıkmalıyız.” ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları