Hatay Barosu: Türk Hukuk Tarihinin Kara Günü

Özgür Özel Açıkladı: CHP Olağanüstü Kurultaya Gidiyor

İstanbul Barosu yöneticileri hakkındaki görevden el çektirme davasında karar çıktı. İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verildi. 
İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınmasına ilişkin açılan Dava duruşmasına İstanbul Barosu ile dayanışmak için Hatay Baro Başkanı Av. Hatay Tut, Genç Meclis Başkan yardımcısı Av. Hikmet Semir Çoban, Av. Furkan Kızılkaya ve Av. Hüseyin Cihat Açıkalın katılmıştı.
İstanbul Baro Başkanı İbrahim Özden Kabaoğlu ve yönetiminin görevden alınmasına ilişkin verilen karara tepkiler devam ederken karara bir tepki de Hatay Barosundan geldi.
Hatay Barosu Başkanlığı, “Türk Hukuk Tarihinin Kara Günü!! “ başlığıyla yaptığı açıklamada tepkisini şu sözlerle ifade etti:
İstanbul Barosu aleyhine açılan davada Usul ve Hukuka aykırı olarak İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesine karar verilmiştir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir baro yönetimi hukuksuz bir şekilde mahkeme kararıyla görevden alınmıştır. 
Adalet sarayında verilen bu Adaletsiz kararın hukuken izah' mümkün değildir. Hatay Barosu olarak dünyanın en kalabalık barosunun seçimle gelen başkan ve yönetiminin yanında olduğumuzu bildirir; İstanbul Barosu başta olmak üzere hak arama mücadelesindeki tüm yurttaşlarımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.” ifadelerine yer verildi.
NE OLMUŞTU?    
İstanbul Barosu, 21 Aralık 2024'te sosyal medyada yaptıkları bir paylaşımla gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Suriye'de öldürülmesiyle ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesini talep etmişti.
Baro, "Basın mensuplarının çatışma bölgelerinde hedef alınmasının Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali niteliğinde" olduğunu belirtmiş, Roma Statüsü'ne de atıfta bulunarak "savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınmasının savaş suçu olduğunu" vurgulamıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu'nu bu paylaşımları nedeniyle "Basın ve yayın yolu ile terör örgütü propagandası yapmak" ve "Basın ve yayın yolu ile halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" ile suçlamıştı.
Başsavcılık iddianamesinde Bilgin hakkında yürütülen bir soruşturma ve davayı, Daştan hakkında da yürütülen iki soruşturmayı "terör örgütü" bağlantısı gerekçesi olarak göstermişti.
Baro kaynaklarına göre Bilgin ve Daştan hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmuyor.
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesince görülen davada, başkan ve yönetim kurulu üyelerinin görevine son verilmesine ve yeniden seçim yapılmasına hükmetti.
Kaboğlu duruşmada "Verilebilecek bir karar İstinaf, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden bir şekilde dönecektir. Bizim taleplerimizi gerekçesiz olarak reddediyorsunuz. Anayasa'ya uygun değil bu. Adil yargılanma hakkımız ihlal ediliyor. Suçsuz sayılma hakkımız ihlal ediliyor. Savaş halinde bile bu hakka dokunulamaz" dedi.
Kararın ardından avukatlar İstiklal Caddesi'ndeki baroya yürüdü.
Baro kararı istinafa taşıyacak.
Tedbir kararı da alınmadığı için baro yönetimi şimdilik görevinin başında kalacak. 
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları