Hatay/ Samandağ'da Suriye'deki aleviler başta olmak üzere halklara yönelik katliamlara tepki göstermek için basın açıklaması gerçekleştirildi.
Suriye Halklarıyla Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen Suriye'de yaşayan halklara yönelik katliamlara dikkat çekmek için Almanya'da da eş zamanlı gerçekleştirilen basın açıklamasına Alevi Kanaat Önderleri, Demokratik Kitle Örgütü ve Siyasi Parti Temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Arapça ve Türkçe sloganların atıldığı sunumunu HDP Hatay İl Eş Başkanı Naim Özbek'in yaptığı basın açıklamasında Platform adına ortak açıklamayı Mustafa Çelik okudu.
Çelik'in açıklamasının ardından Alevi Kanaat Önderleri Şeyh Selim Narlı ve Şeyh Ahmet Narlı birer konuşma yaptı.
Suriye Halklarıyla Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını okuyan Mustafa Çelik “Suriye'de yaşanan gelişmeler sonucunda 8 Aralık günü HTŞ öncülüğündeki çeteler Şam'da yönetimi ele geçirdi. 2011'de Suriye'de bu cihatçı çeteler eliyle başlatılan emperyalist saldırganlıkla; Alevilere, Hristiyanlara, Ezidilere, Kürtlere ve kendilerinden olmayan bütün ezilen halklara yönelik katliamlar ve soykırımlar gerçekleştirilmiştir.
NATO'nun, İsrail'in ve işbirlikçi devletlerin her anlamda büyütüp, desteklediği IŞİD artığı bu çeteler artık yanı başımızda, sınırın hemen ötesinde Suriye'de iktidardadır. Türkiye'deki devlet yetkililerinin söylemleri, Şam'daki HTŞ yönetimini ziyaret etmeleri, Emevi Camiinde HTŞ lideriyle birlikte namaz kılmaları, sömürgeleşen Suriye'de şimdiden ihaleler üzerinden pay koparma çabaları, AKP Hatay milletvekilinin Meclis kürsüsünde El Kaide üyesi, eski IŞİD emiri ''Colani'' güzellemesi yapması, Türkiye'nin de yaşanan sürecin ana sorumlularından biri olduğunu açıkça göstermektedir.
Bu gelişmeler sonucunda yönetimi alan çeteler Suriye'de yönetimlerini tesis etme bahanesiyle; Lazkiye, Tartus, Hama, Humus gibi şehirlerde yaşayan Arap Alevilere yönelik saldırılar ve infazlar gerçekleştirmektedir. Kendilerinden olmayan halklara yönelik gerçekleştirilen işkenceler, infazlar ve katliam tehditleri bölgemizde yaşayan halklar için büyük tedirginlik yaratmaya devam etmektedir. Geçmişte yaşanılan ve neredeyse bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen IŞİD'in, El Nusra'nın, ÖSO'nun yaptığı katliamlar hala hafızalarımızdadır. Ayrıca Suriye'de Şam'ı ele geçirme saldırısının hemen başlangıcında '' HTŞ'yi Samandağ'a da gönderin'' diyerek sistematik şekilde Samandağ'ı hedef gösterenlerin ve Arap Alevilere yönelik katliam çağrısı yapanların münferit olmadığının da bilincindeyiz!
“ Esad Artığı Siyasal Aleviler ”, '' Kılıç artığı Ermeniler'', ''Hain Kürtler'' gibi ırkçı, mezhepçi söylemler ile halkları hedef gösterenler bu katliamların sorumlularıdır.
Tüm bu yaşanan gelişmeler doğrultusunda, yaşanan saldırıları, katliamları durdurabilmek ve bölgemizde yaşayan halkların güvenliğinin sağlanabilmesi adına sonuç alınana kadar birlikte mücadele etmek isteyen kişiler ve kurumlarla birlikte 'Suriye Halklarıyla Dayanışma Platformu' nu kurduk. Bu platform ile Samandağ'dan Antakya'ya, Türkiye'den bütün uluslararası kamuoyuna çağrı yapıyoruz. Bu platforma katılarak sesimizi yükseltmek ve mücadeleyi her alanda büyütmek en acil sorumluluğumuzdur. Geçmişten bugüne yaşanan savaşlar ve katliamlar, bu sömürü düzeni yıkılmadıkça devam edecektir. Bu yüzden halklara yönelik saldırıların artmasını ve katliamların büyümesini beklemeyelim. Tedirginlik, korku içinde beklemeyelim! Söylenmekten fazlasını yapalım. İnadına, insanca yaşayabilmek için korkumuzu, üzüntümüzü öfkemizle harmanlayalım; mahalle mahalle, sokak sokak bu mücadeleyi büyütelim. Arap Alevilere, Hristiyanlara, Kürtlere, Ezidilere, ve ezilen bütün halklara yönelik tehditlere ve katliamlara karşı; Ortadoğu'da ulus ve mezhep ayrımı gözetmeyen, halkların eşit ve özgür yaşam talebini hep birlikte yükseltelim ve harekete geçelim! Bu süreci durduracak tek güç halkların ortak mücadelesi olacaktır.
Bu doğrultuda Platform olarak derhal uygulanması gereken acil taleplerimiz şunlardır:
1- Alevilere yönelik yaygın şekilde devam eden ayrımcılık ve nefret suçu işleyen her kişi ve kuruluş hakkında soruşturmalar açılıp gerekli cezalar verilsin, yaptırımlar uygulansın. Adalet bakanlığı ve Yargı mekanizması bu sürecin başlatıldığına dair açıklamada bulunsun!
2- Suriye'de devam eden saldırılar ve katliamlar derhal durdurulsun. Bu konuda yürütülen bir süreç varsa eğer Türkiye dış işleri bakanlığı tarafından, tüm şeffaflığı ile halka açıklama yapılsın!
3- Katliamların faili HTŞ ve önderliğindeki bütün cihatçı çetelerle ilişkiler kesilsin.
4- Yeryüzünün, katliam ve savaş örgütü olan NATO'dan çıkılsın.
5- Katliamların ve savaşın baş tetikçilerinden Siyonist İsrail ile bütün ilişkiler kesilsin.
Bugün Avrupa'daki Alevi dernekleriyle birlikte eş zamanlı bu eylemi gerçekleştirerek uluslararası kamuoyu oluşturabilmek adına platform olarak hep birlikte ilk adımı atmış bulunuyoruz! Bu daha başlangıç sonuç alana kadar kardeşlerimizin, halklarımızın can güvenliği ve insanca yaşam hakkı sağlanana kadar ne pahasına olursa olsun halkların ortak mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz ! Kurtuluş yok Tek Başına ya beraber ya hiçbirimiz ! Emperyalizm ve İşbirlikçi Çeteleri Yenilecek, Direnen Halklar Kazanacak !” ifadelerine yer verdi.
Şeyh Selim Narlı, Hz. Hızır Makamından tüm dünyaya seslendiğini belirterek “Suriye' de yaşanan zulmün durması için elinizden ne geliyorsa yapın. Bu sizin insanlık görevinizdir. Bütün canlıların yaşamaya hakkı vardır. Her şeyden önce insan olduğunuzu unutmayın. Zulme uğrayanlar insan. Acıyı hisseden canlıdır. Fakat başkasının acısını hisseden insandır.” ifadelerine yer verdi. Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı